17 Şubat 2011 Perşembe

SEVGİLİLER GÜNÜ ÖDÜL TÖRENİ

Sevgili okurlar 21 ocak 2011′de 3.kez yılın gazetecesi seçildim ödülümü almak için o günün sabahı saat 08:30′da annemin odama dalışıyla maceram başladı.
Kahvaltı etmeden direk kuaföre gittik.Sağolsun kuaförüm Bilal ve Ali annem ve beni hızla hazırlayıp tam 11:30′da otelde olacağımız şekilde yetiştirdi. Oteldeki hazırlığımın arkası öğlen saatine denk geldi yemeğe çıkarken manevi kardeşim gibi gördüğüm Türkiye güzeli Dilay KORKMAZ’da beni cepten arayıp yemeğimize iştirak etti. Dilay, ilk alacağı ödülün heyecanını yaşıyor ve bunu farkeden masadaki arkadaşlar sıcak espirilerle Dilay’ın kendini yabancı hissetmesini kaldırdılar. Zaten Dilay masada bir lakayıtlık görseydi asla resmiyetini bozmazdı. İşte onda en taktir ettiğim özelliği budur. Kendisi sıcak, samimi ama resmidir. 

Ödül anı geldi. Tören anında ise herkes tamamdı. Yani, annem, ben ve Dilay ancak sevgili Aydın IŞIK yanımızda yoktu. Onu ararken cepten beni aradı salonda arka sıramızda olduğunu söyleyerek yanımıza gelip ekibi tamamladı. Gırgır şamata başladı. Ben bu arada, Dilay’ın tek başına ödül almak için sahneye çıkacağı andan 5 dakika öncesini yakalayıp Dilay’ı hazırlayabilmek için habire yetkililerle irtibat halindeydim. Ve derken Dilay anons edildi, kızcağız sahneye çıkarken , resim almak isteyen gazeteci arkadaşlar da  arkasından hücum…  Bu arada bir sürü tanıdık televizyoncu ve gazeteci arkadaşlarla sohbet ettim. Beni en şaşırtan Btv’de sunuculuk yaparken her türlü desteğini gördüğüm Hakan BİNGÖL orada karşıma çıktı ve çok sevindim. O da ödül almıştı.
Sıra basın grubu ve bana geldi. Sahne o kadar kalabalıklaştı ki , bir ara ben arkamda sahneye kendini sığdırmaya çalışan Sözcü Gazetesi Köşe Yazarı Sayın Çoşkun BEL’i farkettim ve öndeki arkadaşlara rica ederek yer bulmasını sağladım. Ödülümüzü Basın grubu olarak Türkiye  Partisi genel başkanı Sayın Abdüllatif ŞENER’den aldık.
Tören bitiminde Dilay KORKMAZ kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenlerin arasında  kaybolup giderken, Aydın IŞIK hem benle, hem de Dilay’la fotoğraf çektirmenin fırsatlarını yakaladı.
Dilay’ın hayran macerasından sonra ekibi tamamlayıp taksi ile otelden ayrılırken, ayaklarımın yorgunluktan uyuştuğunu o zaman farkettim. Gerçi sıcak ve kaliteli bir günün getirilerini takside tartışırken bayağı komik olaylar da atlattığımızı farkettik.
Bir ödül maceram da böyle geçti…
Bir sonraki yazı da görüşmek üzere

0 yorum:

Yorum Gönder