Dilay Korkmaz

Sevgili okurlar bayram öncesi Karum’da alış-veriş ederken sahibini tanıdığım bir mağaza da tanıştım onunla…
İlk gördüğümde son derece sade ve şık giyimli cici bir kızdı karşımdaki sohbete daldık ve Türkiya 3. güzeli olduğunu, bir-kaç güne Çin’de yapılacak olan Mss İnternational yarış ması nda ülkemizi temsil edeceğini öğrendim ve kendisinin paniğine “sakın heyecanlanma! Kesin derece yaparsın!” diyerek sakinleştirdim ve dönüşü Meclis Haber Dergisi röportajı için sözleştik…
Bayrama iki gün kala beni aradı ve ilk 15 e girdiğini bir-kaç gün Ankara’da olacağını söyledi… Sözleştik pazar günü için… Verdiği adrese gittim ve eve girer girmez burnuma çarpan o güzel börek kokusu oldu…
Dilay Korkmaz zaten boylu bir hatun… bir de giymiş topuklu.. ben kendimi hep boylu bilirdim ama yanında komplekse düşüverdim…
Türkiye 3. Güzeli evinde tam bir ev kızı…Nasıl sıcak, nasıl içten anlatmam size…Genç yaşta elde ettiği şöhreti taşımaya başladığı belli… En büyük sebebi de görmüş bir ailenin kızı olması… Ucuz laf ve sözlere papuç bırakacak bir tip değil…

Yalnız güzelimiz, Türkiye 3. Güzeli olduktan sonra internette hakkında yapılan küçük düşürücü eleştirilere çok içerlemiş…”Ben bu kadar kıskançlık görmedim Başak Abla!” diye de hayretini saklamadan edemedi..Çin’de ilk 15 e girdikten sonra da ülkemize dönünce gereken kişilerden olması gereken ilgiyi görmüş ama vatandaşlarımzın ve meslekdaşlarının çoğu görmezden gelmiş…Yarışma macerası başlı başına macera zaten…Kızcağız “ülkem rezil olmasın” diye sofrada önüne sunulan böceği getirten organizatörün “hadi bakalım bu kadar yenilikçi milletsiniz… Ye bunu” lafını yutturmak için çiğnemeden yutmuş…
Yarışmada bir de dikkatini çeken, diğer ülke güzellerinin kahvaltıya bile baloya gider gibi giyinip abartılı makyajları… Hem de öyle bir makyaj ki bir göze üç kat takma kirpik takanını bile görmüş…
Ancak ülkemizdeki meslekdaşlarının kıskançlığı ciddi ciddi üzmüş…
E… Hiç şaşırmadım… Ben de Sabah Gazetesi nde yazmaya başlayınca çoğu tanıdığım “biz zaten almıyoruz” diye garip cevaplar vermişti… Derken Meclis Haber Dergisi ne geçtim iyice bozuldular..iki ödülüm bazılarının sinir krizine sebep oldu… Bu arada Domatessuyu da çıkınca hepten yok oldular! Kalan sağlar benimdir… Ve iyi ki de öbürleri gitmiş. Sanırım Dilay’da aynı yoldan geçiyor…
Dilay Korkmaz şu an Gazi Üniversitesi Muhasebe Bölümü son sınıf öğrencisi… İlerideki tek hedefi spiker olmak…Ama benim gördüğüm onu spikerlikten de büyük işler bekliyor..Tabi düşüncesinde okulu bitirmek var ve spikerlikle ilgili gereken eğitime de başlayacağını belirtti. Daha önce bir kurs yapmış ve daha da ilerletme düşüncesinde…
Erkekler üzerine sohbet ettik biraz çay içerken…Bir ilişkisi yok ama olmasını da istemiyor! Aşka inanmıyor…. erkekler ise “malum” diyor.. Aslında haklı.. Asla feminist değil.. Ama zamanımızda aşk kaldı mı diyenler kervanında. Hemen aklınıza gelir ki “kötü bir tecrübe mi?” sorusu.. Ama değil! Yakın arkadaş çevresinde gördükleri ona yetmiş!
Görüyorsunuz değil mi beyler! Bizlere yaptıklarınız aramızdakilerden bazılarını nasıl korkutmuş! Aferin be size!Devam edin! kadınları bu dünyadan şutlayıp ta birbirinizle başbaşa kalınca ne yapacaksınız onu bilemem. Her halde ölmüş kadınlardan birinin kök hücresi ile bir kadın yaratmak istersiniz, o da kadın mı olur canavar mı Allah bilir!
Ay gene erkeklere kızmadan edemedim…
Ama Dilay’a buradan bir abla nasihatı “Dilay’cığım ileride güzel bir ilişki yaşarsan bunu sakın yakın çevrendeki bayanlarla paylaşma sakın! Hemcinslerinle mükemmel bir dostluğu ancak tek kalınca yapabilirsin, yanında mükemmel bir erkek varken yapamazsın!”
Röportaj çok akıcı ve güzeldi zaten araya kaynattığımız espiriler de olunca tam bir kaynaşma oldu…
Dilay Korkmaz annesinin Yugolav göçmeni olmasından dolayı hemşehrim… Biz de Bulgar göçmeniyiz çünkü..Babası ise Ankara Bala’dan…
Et yemeklerini çok seviyor ve benim gibi şeker tutkunu…
Kısaca hem röportaj, hem de sohbet… hem de ev sohbeti…
Eeeee ne diyeyim… Güzelimize hem bizi başarıyla temsil ettiği için, hem beni çok iyi ağrladığı için, hem alçak yüreği ve dostluğu için çooook teşekkür ediyorum…
Teşekkür ederiz Dilay Korkmaz!